İstanbul'un gündeminde son günlerde yoğun bir şekilde yer alan Ekrem İmamoğlu eylemleri, yeni bir gelişmeyle çalkantılı bir döneme girdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu'na yönelik protestolar ve eylemlerle ilgili olarak ikinci bir iddianame hazırladı. 139 şüphelinin yer aldığı bu iddianamede, şüpheliler hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle yargı süreci başlatılması öngörülüyor. Bu durum, İstanbul'un siyasi atmosferinde yeni bir gerilim kaynağı olarak dikkat çekiyor.
İlk iddianamenin ardından gelen bu ikinci belge, toplumda önemli bir tartışma yarattı. İddianamede, eylemlerin organize bir şekilde yapıldığını iddia eden savcılık, 139 kişinin çeşitli suçlardan dolayı yargılanmasını talep etti. Özellikle kamu görevlisine karşı görevini yerine getirmesini engelleme, kamu düzenini bozma gibi suçlamaların öne çıktığı bu belgede, eylemlere katılanların eylemlerinin cezasız kalmaması gerektiği vurgulandı.
İstanbul'daki çeşitli bölgelerde toplanan kalabalık gruplar, İmamoğlu’na destek vermek amacıyla bir araya gelmişti. Geçtiğimiz aylarda devam eden bu eylemler, zaman zaman şiddet olaylarıyla da sonuçlanmıştı. Bu bağlamda, İmamoğlu eylemlerinin ardında bir planın olduğu düşünülerek, belirli kişilerin teşvik edici ya da yönlendirici rol üstlendiği iddia ediliyor. İddianamede belirtilen isimler arasında, bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve siyasi aktivistler de bulunuyor.
İkinci iddianamenin açıklanmasının ardından, kamuoyunda tepkiler yükselmeye başladı. Siyasi analistler ve bazı uzmanlar, bu tür davaların demokratik hakların ihlaline yol açabileceğini ve siyasi baskılar olarak yorumlanabileceğini belirtiyor. Özellikle muhalefet partileri, iddianamenin siyasi bir manevra olduğunu savunarak, olayları kınadı ve insan hakları ihlalleri yapıldığını öne sürdü.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise bu durumu, devletin gücünün kötüye kullanılması olarak nitelendirerek, "Halkımızın demokratik haklarını savunacağız. Bu tür eylemler bizi durduramaz," dedi. İmamoğlu’nun bu açıklamaları, destekçileri tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı ve sosyal medyada geniş yankı buldu. Zaman zaman sosyal medyada yapılan paylaşımlar, eylemcilerin hakları adına yapılan açıklamalara yönelik destek mesajları da içeriyor.
Sonuç olarak, İmamoğlu eylemlerine dair hazırlanan ikinci iddianame, sadece yargı sürecini değil, aynı zamanda İstanbul'un ve Türkiye'nin siyasi iklimini de etkiledi. 139 şüpheli hakkında 3 yıla kadar hapis istemi, ilerleyen günlerde kamuoyunda daha fazla tartışmaya neden olacak gibi görünüyor. Önümüzdeki süreçte, bu durumun yerel siyaseti ve ülke genelindeki muhalefet ile iktidar ilişkilerini nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.